İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki Hamidiye Su, 22 Mart Dünya Su Günü nedeniyle, “Hamidiye ile Su ve Sağlığımız” bahisli bir eğitim gerçekleştirdi. Miniatürk’te bulunan Beltur Kafe’de düzenlenen eğitime, İBB Toplumsal Hizmetler Daire Lideri Nazlı Enif Dipşar, İBB Sıhhat Daire Başkanlığı Sıhhat ve Hıfzıssıhha Şube Müdürü Uzm. Dr. Hakan Yılmaztürk, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden tabipler, daire başkanlıklarından kurum çalışanları ve mesken sahibi Hamidiye Su Genel Müdürü Hüseyin Çağlar katıldı.
Suyun insan bedeni için ehemmiyetinin ele alındığı eğitimde, neden su içilmeli, su tüketiminde sık yapılan yanılgılar, susamadan su içmek, okullarda su tüketimini artıracak ipuçları, çocuklara suyu sevdirecek tüyolar, cilt sıhhati için suyun değeri üzere merak edilen pek çok husus konuşuldu.
“Bir anda değil saate yayarak su için”
Açılış konuşmasının akabinde Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Bölümü’nden Uzm. Dr. Ahmet Murt, “Su ve Genel Sağlık” bahisli bir konuşma gerçekleştirdi. Su içmek konusunda gerçek bilinen yanlışlara dikkat çeken Uz. Dr. Murt, “ ‘Susamadıkça su içmek gereksizdir’ diye düşünülüyor. Fakat bilhassa yaş ilerledikçe susama hissi azalır. Bunun yanı sıra ‘içebildiğim kadar fazla su içmeliyim’ diye düşünenler de var. Lakin, fazla su içmek, kalp, böbrek ve karaciğer hastalarında ödeme neden olmaktadır. Soda üzere çok mineralli sular da olağan suyun yerini alamaz. Çünkü bu sular, içeriklerine nazaran ishal ve böbrek taşı oluşum riskini artırabilir” diye konuştu.
Hızlı içilen su konusunda da uyaran Uz. Dr. Murt, “Bunun sonucunda süratle idrar çıkılır ve su bedenden kaybedilir. Tıpkı ölçü su 2 saate yayıldığında ise su hücre içine alınacağından kan elektrolit pahaları etkilenmez ve alınan su bedenden kaybedilmeyeceği için daha uzun müddetli daha uygun kullanılır” ikazında bulundu.
“Ramazan ayında bedenin su muhtaçlığı azalmıyor”
Ramazan ayıyla ilgili de tavsiyelerde bulunan Uz. Dr. Murt, “Bu ayda yemekler istikrarlı olmalı. Yani yüzde 45 ila 50 karbonhidrat, yüzde 25-30 protein, yüzde 35’den az yağ içermeli. Salata-sebze ve meyveler sofradan eksik edilmemeli. Yağlı yemekler ve tatlılar sonlandırılmalı. Günlük su ölçüsü iftar-sahur ortasına bölünerek tüketilmeli. Kafeinli ve şekerli içecekler olabildiğince azaltılmalı. Son olarak ise şunu söyleyebiliriz ki bedenin sıvı muhtaçlığı Ramazan’da azalmaz” diye konuştu.
“En havalı içecek: su”
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı’nda misyon yapan Prof. Dr. Bülent Önal ise Su ve Böbrek Sıhhati bahisli bir eğitim verdi. Gün içinde içilmesi gereken su ölçüsüne dikkat çeken Prof. Dr. Bülent Önal, “Erişkinlerin yüzde 36’si günlük 1-3 bardak, yüzde 35’i 4-7 bardak su tüketmektedir. Yüzde 22’si 8 bardaktan fazla sıvı tüketirken yüzde 7’si su ihtiyacını yalnızca besinlerle almaktadır. Bu sıvı tüketimi yalnızca su değildir, çoklukla çay, kahve ya da farklı içecek tipleri ile sıvı gereksinimi karşılanmaya çalışılır. Meğer en havalı içecek su. Su kalorisiz, kafein, tatlandırıcı içermeyen beden için en ülkü sıvıdır” değerlendirmesinde bulundu.
Taş oluşumuna neden olan faktörlerden birçoklarının direk yahut dolaylı olarak su tüketimi ile alakalı olduğunu anlatan Prof. Dr. Önal, “Tekrarlayan taş oluşturanların yüzde 10’unda 1,0L/d’den daha düşük bir idrar hacmi bildirilmiştir. Tekrarlayan ve birinci sefer taş oluşturanların yüzde 40’ında 1,5 L/günden daha fazla bulunmuştur” sözlerini kullandı.
“Obezite yahut diyabet üzere rahatsızlarda suyu ilaç üzere görebiliriz”
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Genel Cerrahi ve Obezite Cerrahisi alanında çalışmalarını yürüten Doç. Dr. Server Sezgin Uludağ, Obezite ve Su başlıklı bir konuşma gerçekleştirdi. Kâfi su alımının yağ metabolizmasına tesirine dikkat çeken Doç. Dr. Uludağ, şunları söyledi:
“Yeterli su tüketimi, toplam güç alımı ile günlük güç harcaması ortasındaki istikrarın korunmasına yardımcı olur. Hakikat yağ oksidasyon oranını belirler. Yağsız kas kütlesini artırarak, obez bireylerde, beden kompozisyonunu olumlu istikamette tesir eder, beden yağının azalmasına katkıda bulunabilir. Sonuç olarak kilo vermede yaygın olarak kullanılabilir. Obezite yahut diyabet üzere rahatsızlıklarımız varsa, suyu ilaç üzere görebiliriz. Su, yüksek kalori alımından kaçınmanızı sağlayan en yeterli içecektir. Diyabet hastalarına yapılan birinci tavsiyeler ortasında yer alan su içmek, nizamlı ve kâfi yapıldığında tesirli olur. Diyabet hastalarının gün içerisinde en az 2,5 litre su içmesini öneriyoruz.”
Yeterli su içmemek anksiyeteye bile yol açabilir
Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Serdar Dağ ise Su ve Beyin Sıhhati bahisli bir sunum gerçekleştirdi. Prof. Dr. Dağ, şöyle konuştu:
“Sağlıklı bir beyni desteklemek için her gün kâfi ölçüde su aldığınızdan emin olmalısınız. Beynimizin yüzde 70’i sudan oluşmaktadır. Çoğumuzun gereğince su içmediğini söylersek, susuzluk insan beynine sandığımızdan daha çok ziyan verir. 24 saat içinde yani bir günde beynin içinden geçen su ölçüsü 1.4 litredir. Beyindeki su ölçüsünün azalması beyin hücrelerini acilen tahrip eder ve hücreler ortası ilişkiyi tesirler.
Beyindeki suyun başka bir özelliği de beyni kafatasıyla bir arada darbelerden korumak ve şok dalgaları emmektir. Kâfi ölçüde su içmek hafızayı ve dikkati artırır. Az su içildiği vakit şahısta dikkat dağınıklığı reflekslerde yavaşlama ve unutkanlık üzere bozukluklar olabilir. Kişi hep yorgun olur, tıpkı vakitte az su içildiğinde yani beyinde gereğince su ölçüsü olmadığı vakit sonluluk ve anksiyete hâli görülür.”
