T24 yazarı Candan Yıldız’ın bugün yayımlanan “Soner Yalçın-Tuncay Özkan arbedesinin siyasi izdüşümü var mı?” başlıklı yazısına İstanbul 6. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından birebir gün erişim mahzuru getirildi.
Hasan Dağcı, “kişilik haklarının ihlal edildiği” teziyle yaptığı kelam konusu yazıya erişim mahzuru getirilmesini talep etti.
Dağcı’nın talebini kabul eden mahkeme kararında şu sözlere yer verdi:
“5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Kabahatlerle Gayret Edilmesi Hakkında Kanunun 9’uncu unsurunda; kişilik hakkı ihlal edilenlerin erişimin engellenmesi taleplerini içerik yahut yer sağlayıcısından yada karar almaya vazifeli ve yetkili Sulh Ceza Hakimliğinden direkt isteyebileceği, kararların mahkemece erişim sağlayıcıları birliğine gönderilerek derhal yerine getirilmesi, erişimin engellenmesine bahis içeriğin yayından kaldırılması halinde hakim kararlarının da zaten ortadan kalkacağı ve kararların yerine getirilmemesi halinde uygulanacak ceza yaptırımları düzenlenmektedir. İnternet içeriğine erişimin engellenmesi önlemi, başvuranın kişilik haklarını ihlal ettiği mahkeme kararıyla tespit edilen bir internet yayınına toplumun erişiminin derhal engellenmesi hedefiyle düzenlenmiş bir önlemdir.
Erişimin engellenmesi önleminin uygulanması için yayının içeriğinde kişilik hakkına yönelen bir hata ögesi bulunması kuralı aranmadığı üzere yayın içeriğinde bir cürüm işlenmişse dahi yürütülecek ceza muhakemesinin sonucu beklenmeksizin erişimin engellenmesi önlemine bir muhafaza önlemi olarak hükmedilebilecektir. Erişimin engellenmesine bahis edilen ve başvuranın kişilik hakkını ihlal ettiği tespit edilen internet yayınının “bir an önce” internet ortamından kaldırılması, gerek kişilik haklarının gerekse kamu tertibinin korunması açısından elzemdir. Lakin kararlarda tabir ve basın özgürlüğünün zedelenmemesi gerektiği hatırdan çıkarılmamalıdır. Kişilik hakları; özel hukukta kişinin doğumla birlikte kazandığı ve şahsî gelişimiyle birlikte her geçen gün yeni pahalar kattığı kişiliğinin, maddi ve manevi bütünlüğünün, isminin, mesleksel mesleğinin, ailesinin ve hatta toplumsal etrafının oluşturduğu, kişinin kişiliğini gerçekleştirme yolunda elde ettiği tüm kazanımlarının ve menfaatlerinin, hukuk tertibi tarafından muhafaza altına alınan tarafıdır.
Medeni hukuk kapsamında kişilik hakları, kategorik manada mutlak haklar içinde yer alan, her vakit varolan, vakitle tükenmeyen, herkese karşı ileri sürülebilen, birden fazla vakit şahsa sıkı sıkıya bağlı ve devredilemeyen haklardandır. Bu kapsam ve bağlamda somut olaya bakıldığında; internet sitesinde yayınlanan haberlerin okunmasıyla bir bütün halinde kıymetlendirilmesi sonucunda, uyuşmazlığa bahis haberlerin; talep edene yönelik kişilik haklarını maksat aldıüı başta AİHM, Anayasa ve 5187 sayılı Basın Kanunu ile teminat altına alınan mevzuat ve emsal yargı kararlarında anlatılmaya çalışılan temel kriterler çerçevesinde söz özgürlüğü ve basın hürriyeti kapsamında kıymetlendirilmesi için gereken kuralları taşımadığından, basın ve fikir – tabir hürriyeti kapsamında değerlendirilemeyeceği, bu nedenle 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Cürümlerle Gayret Edilmesi Hakkında Kanunun 9’uncu unsuru ile korunan kişilik haklarının ihlal edildiği anlaşıldığından; erişimin engellemesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Hatalarla Gayret Edilmesi Hakkında Kanunun 9’uncu unsuru kapsamında erişimin engellenmesine ait istemin KABULÜNE karar verilmiştir”
