Osmaniye’de şimdi 6 aylık bebekken cami avlusuna bırakılan, yakınları sahip çıkmayınca Antalya Zübeyde Hanım Çocuk Yetiştirme Yurdu’na yerleştirilen Burak Türk (30) 18 yaşını doldurduktan sonra 2007 yılında yurttan ayrıldı. Bir mühlet çeşitli işlerde çalışan Türk, bir yandan da ailesini aramaya başladı. Ailesinin izini bulamayan Türk, kalıcı bir işe de yerleşemedi lakin umudunu hiç yitirmedi. İzmir’in Bornova ilçesine gelerek burada web tasarım işleri yapmaya başladı. Uzun soluklu olmayan işlerde çalışan ve memur olarak atanmayı bekleyen Türk, işsiz kalınca sokak ve parklarda kalmaya başladı.
Osmaniye’nin Toprakkale ilçesinde şimdi 6 aylıkken cami avlusuna bırakılan Burak Türk, etraftakiler tarafından karakola götürüldü. Ailesinin sahiplenmediği Türk, burada yetiştirme yurdu olmadığı için Antalya Zübeyde Hanım Çocuk Yetiştirme Yurdu’na yerleştirildi. Kimliksiz olan ismi bile bilinmeyen Türk’e, ismi da soyadı da kaldığı yurt yetkilileri tarafından verildi. Yurtta yaşarken her gün ailesinin gelip kendisini almasını bekleyen Türk, umudunu hiç kaybetmedi. 2007 yılında 18 yaşını doldurunca yurttan ayrılan ve çeşitli işlerde çalışan, birebir vakitte kendini web tasarım alanında da geliştiren Türk, bir yandan hayata tutunmak için uğraş ederken başka taraftan da devlet memuru olarak atamasının yapılmasını bekledi. Aile ve Toplumsal Siyasetler Bakanlığına bağlı yurtlarda iki yıldan az olmamak üzere kalanların devlet memurluğuna imtihanla değil kurayla atanması nedeniyle bahtının olduğunu düşünen Türk, yurttan çıktıktan sonra çalıştığı yerlerde barındığı, ikametgâhı sabit olmadığı için geçen yıl devlet memuru olarak atamasının yapılmadığını öğrenemedi. Bu yıl bir kere daha devlet memuru olarak atanmaya hak kazanan Türk, bir devlet kurumunda işe başlayana kadar hayatını sürdürebileceği bir iş arıyor.
“Kalacak yer bulmam lazım”
Geçen yıl çalışmak için İzmir’e gelen, uzun müddet web tasarım işleri yapan fakat daha sonra işsiz kalan lise mezunu Türk, kalacak yeri olmadığında sığındığı parklara döndü. Bornova Büyükpark’ta yatıp kalkan Burak Türk, bir kaç istekli vatandaşın takviyesi ile süreksiz müddetliğine ilçedeki bir pansiyona yerleştirildi. Bu pansiyonda uzun mühlet kalamayacağını, gönüllülerin birkaç günlük kalabileceği kadar fiyat ödediklerini söyleyen Türk, ataması yapılıncaya kadar çalışabileceği bir iş arıyor. Ayaklarındaki eğirilik nedeniyle ‘çürük’ raporu bulunduğunu, buna karşın 15 aylık askerlik misyonunu tamamladığını anlatan Burak Türk, “Askerden geldikten sonra gidecek ailem olmayınca kalacak yer aramaya başladım. Yazılım işi yapıyorum. Lakin her gün iş olmuyor. Bulaşık yıkadım, farklı işler yaptım. Ben daha evvelce memur olma hakkımı kazandım lakin ikametgâh adresim olmadığı için bana ulaşamadılar. Artık yeni yapılacak olan atamaları bekliyorum. O vakte kadar kalacak yer bulmam lazım” dedi.
“Sokaklar karanlık ve şefkatsiz”
İş bulamadığı vakitler dışarda kaldığını belirten Türk, “Parklarda yatıp kalktığım vakit kendi halimde o denli oturuyorum. Vakit geçiriyorum” diye konuştu. Atamalar başladığında tercihini ulusal eğitim, adliye yahut emniyetten yana kullanacağını söyleyen Türk, sokakta kalmanın zorluklarına değinerek, “Allah kimseyi sokağa düşürmesin. Çok güç bir durum. Yeri geliyor meskeniniz bir bank, bir duvar tabanı yahut her an üstünüze yıkılacak yapılar olabiliyor. Evsiz kalmak, anne ve babasız büyümek kadar güç. Sokaklar ıssız, karanlık ve şefkatsiz. O nedenle bir aile ve yuva sıcaklığına hasretim. Dışarda kalmama karşın berbat bir alışkanlığım yok. Hiç bir şeyim yok. Konutum de yok. O nedenle bulaşık, paklık işleri olursa çalışırım” dedi.
Bir yandan geçmişini arayan, başka taraftan geleceğini kurmaya çalışan Burak Türk, artık kendisine uzatılacak yardım elini bekliyor. (DHA)
