T24 Haber Merkezi
Gonca Tokyol
Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ‘Bazı Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ uyarınca Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın vazifeleri ortasına “Hazine’nin Cumhurbaşkanı kararıyla yurt içindeki ya da yurt dışındaki şirketlere iştirak etmesini sağlamak” da eklendi.
Hazine ve Maliye Bakanlığına şirketlere iştirak edebilme yetkisi verildi
Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’yle, kamu-özel iş birliği projeleri için, gerekmesi halinde, ilgili mevzuat çerçevesinde Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından sağlanacak borç üstlenim taahhüdüne ait iş ve süreçleri yürüteceği belirtilen Ekonomik Münasebetler Genel Müdürlüğü’nün şu vazifeleri de yapacağı kaydedildi:
-Uluslararası mali piyasalarda mevcut finansman ve türev araçlarını kullanarak dış borç yükünü hafifletici yahut kaynak çeşitliliği oluşturmaya yönelik her türlü süreci yapmak.
-Altyapı projelerinin yerli ve yabancı özel bölüm iştiraki ile gerçekleştirilmesi için ilgili mevzuat çerçevesinde garanti vermek, buna ait süreçleri yapmak ve bu projelerle ilgili hazırlık, fizibilite ve akit çalışmalarına katılmak, farklı finansman alternatifleri oluşturmaya yönelik çalışmalar yürütmek.
Hazine: Birtakım şirketlerin kurtarılması amaçlanmıyor
Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin yürürlüğe girmesinden sonra Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, ‘KİT’lerin iştiraki düzenlemesi ile birtakım şirketlerin kurtarılmasının amaçlanmadığı’ savunulsa da; birçok ekonomist aksini düşünüyor.
İktisatçı Mustafa Sönmez, Cumhurbaşkanlığı kararı ile yaşanan yetki değişikliğine dair şahsî Twitter hesabından yaptığı yorumda, düzenlemenin ‘yandaş şirketleri kurtarmaya yönelik’ olacağını savunarak, sözlerini kullandı.
“Tek adam rejimi gibisi yok vallahi; Cumhurbaşkanı karar versin, vergilerimiz hangi şirketi istiyorsa ihya etsin”
Bilkent Üniversitesi İktisat Kısım Lideri Prof. Refet Gürkaynak da yapılan düzenlemeyi Sönmez’e emsal halde yorumladı ve ferdî Twitter hesabında şunları söyledi: “Tek adam rejimi gibisi yok vallahi. CB karar versin, vergilerimiz hangi şirketi istiyorsa ihya etsin, bu ne iş diye dahi soramayalım.”
“Cumhurbaşkanı Hazine için ‘kasam’ demişti, lisan sürçmesi sanmıştım; oysaki değilmiş”
Eski ANAP Genel Lideri, iktisatçı Nesrin Nas da düzenlemenin kriterlerinin ve hudutlarının ne olduğunu sorarak, “Hazine dediğiniz milletin parası ile doluyor. Beğenilen Cumhurbaşkanı ‘kasam’ demişti ben lisan sürçmesi sanmıştım, oysaki değilmiş. Şahsi kasaları üzere davranıyorlar. Millete hesap vermeden istedikleri üzere kullanacaklar” yorumunda bulundu.
Türk Varlık Fonu’na ne oldu?
Marmara Üniversitesi Muhasebe ve Finansman Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burak Arzova da Twitter’daki bahse dair paylaşımında Türkiye Varlık Fonu’nun kurulma gayesinin da misal olduğunu belirterek, “Şimdi bu misyon Hazineye yüklenmiş gözüküyor” dedi.
İstanbul Bilgi Üniversitesi İktisat Kısmı’ndan Cem Başlevent de Arzova’nın tweet’ini alıntılayarak, “Burak Hoca uygun hatırlatmış. Bu işler için TVF kurulmuşken, neden Hazine” sorusunu yöneltti.
“Hepimizin cüzdanı olan Hazine, Cumhurbaşkanı’nın istediği şirketleri kurtarmak için ortak alacak”
Ekonomi muharriri Emin Çapa, “Ekonomik krizde ve ülkenin kabile devletine çevrilmesinde yeni bir basamağa geçiyoruz. Hepimizin cüzdanı olan Hazine, Cumhurbaşkanı’nın istediği şirketleri kurtarmak için ortak alacak. Ekonomiyi ve zordaki şirketleri kurtarmanın yolu bu değil” yorumunda bulunurken; iktisatçı Mahfi Eğilmez de “Amaç ne? Kriter ne? ölçü limiti ne? Hazine niye özel dala ortak olsun” diye sordu.
“Kamu maliyesinde harcamaların disiplini, öngörülebilirlik ve özgür piyasa iktisadı unsurlarına ahenk bakımından vahim”
Eski Borsa İstanbul Lideri İbrahim Turhan ise ‘nesnel ve açık kurallara bağlı olsa bile’ uygulamanın problemli olabileceğini savunarak, “Böyle bir uygulama, hele de kararlar ihtiyarî biçimde belirlendiğinde önemli sıkıntılara yol açabilir. Kamu maliyesinde harcamaların disiplini, öngörülebilirlik ve hür piyasa iktisadı unsurlarına ahenk bakımından vahim” dedi.
“Batık şirketleri kurtarma olabileceği üzere, çıkmaza giren KÖİ projeleri ile de ilgili olabilir”
Eski Merkez Bankası Lideri ve Güzel Parti Ankara Milletvekili Durmuş Yılmaz ise temkinli davranan isimlerden oldu. Yılmaz, Twitter’dan yaptığı yorumda bahisle ilgili çok fazla telefon aldığını belirterek, “İtiraf ediyorum neyin amaçlandığını kestiremiyorum. Batık şirketleri kurtarma olabileceği üzere, çıkmaza giren KÖİ projeleri ile de ilgili olabilir” sözünü kullandı.
“Hükümet çaresiz olabilir, ülkemiz çaresiz değildir”
Durmuş Yılmaz, daha sonra da şöyle ekledi:
“Hükümet çaresiz olabilir. Ülkemiz çaresiz değildir. Ülkenin sıkıntıyı bilen kâfi insan kaynağı vardır. Beceriksizlik işleri daha da içinden çıkılmaz hale getiriyor, tahlili zorlaştırıyor.İlk adım gerçekle yüzleşmek.”
