Dışişleri Bakanı ve AKP Antalya Milletvekili adayı Mevlüt Çavuşoğlu, “Biz önümüzdeki asırda da inşallah kendi kendimize kâfi enerjiyi bulduğumuz üzere dünyanın her yerinde güç ihraç eden bir ülke pozisyonuna geleceğiz. O yüzden Türkiye’nin önümüzdeki süreçte de istikrarı değerli. İstikrar olmadan gücü olmaz. İstikrar için Cumhurbaşkanımızın önümüzdeki 5 yıl daha Türkiye’nin başında olması gerekiyor” dedi.
Çavuşoğlu, Ankara’da AKP Keçiören İlçe Teşkilatı’nın düzenlediği iftar programına katıldı. İftardan evvel konuşan Çavuşoğlu, cumhuriyetin birinci asrının tamamlandığını ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın liderliğinde 20 yılda cumhuriyete çok değerli eserler kazandırdıklarını ileri sürdü. Çavuşoğlu, “Yine cumhurbaşkanımızın liderliğinde izlediğimiz dış siyasetle dünyada bir marka olduk. Global bir aktör olduk. Lakin cumhuriyetimizin 2’inci asrını Türkiye Yüzyılı, Türk asrı, Türk dünyasından asrı yapmak için de gece gündüz çalışmalarımıza başladık. Cumhurbaşkanımızı da ortaya koyduğu vizyon bizler için bir rehberdir. Daima bir arada çalışarak cumhuriyetimizin 2’inci asrını Türkiye Yüzyıl yapacağız. Bilhassa dış siyasette bugün baktığımız vakit Rusya ve Ukrayna Savaşı’nda barış için gayret sarf eden tek ülke Türkiye’dir. Tekrar Filipinler’den Somali’ye kadar, arabuluculuk konusunda en tesirli ülke, ülkemiz Türkiye’dir. Suriye’de, Libya’da, istikrarın anahtarı Türkiye’dir. Asırlık hayaliniz olan Türk devletleri teşkilatının kurulmasına öncülük eden de Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye’dir. Bugün dünyada global güç var. Ancak güçte ve lojistikte merkez ülke artık Türkiye’dir.” dedi.
Çavuşoğlu, “Bugün terörle gayrette FETÖ’yle, DAEŞ’le, PKK’yla, YPG ile en tesirli çaba edebilen ülke Türkiye’dir. İslam düşmanlığına, ırkçılığa, yabancı, yabancı düşmanlığına karşı da en tesirli gayret yapan bir ülke Türkiye’dir. Tüm Müslümanların hakkıdır, mazlumların hakkını savunan ülke Türkiye’dir. İşte ramazan ayında İsrailliler, Mescid’i Aksa’ya girdiler. Haremi Şerif’in kutsiyetini ihlal eden adımlar attılar. Biz bunun karşısında alışılmış ki sessiz kalmadık. Filistin’i aradık. Kendileriyle de görüştük. Ve bu tıp ataklara kalıcı bir halde son vermelerini istedik. İslam İşbirliği Teşkilatı’nı topladık ve kıymetli kararlar aldırdık. Sonuç itibariyle Filistin davamızın, Mescid’i Aksa’yı, Kudüs’ü her vakit olduğu üzere savunmaya devam edeceğiz” sözünü kullandı.
“Türkiye olmasaydı tahıl muahedesi olmazdı”
Bakan Çavuşoğlu, “Türkiye olmasaydı Tahıl Mutabakatı olmazdı. Olsaydı bile uzatılmazdı. Esir takası dahil her türlü arabuluculukta Türkiye var, Türkiye artık arabuluculukta bir marka oldu. Pahalı kardeşlerim, iftar vakti yaklaşıyor. Ben size uzun uzun Türkiye’nin dış siyasette attığı adımları anlatabilirim. Geldiğimiz noktayı anlatabiliriz. Lakin şunu söylemek isterim; Bugün Türkiye dünyada son 20 yılda bir global güç olduysa cumhuriyetimizin 2’nci yüzyılında çok daha güçlü bir pozisyonda olmamız lazım. Zira artık farklı bir dünya var. Çok denklemli bir dünya var. Çok değerli bir dünyada herkes hiç paylaşımı yarışı yapıyor. Yeni yeni güçler ortaya çıkıyor. O nedenle biz bu güç paylaşımında hem merkezde diğerleriyle rekabetten, arbededen bahsetmiyoruz. İzlediğimiz siyasetlerle gücün merkezinde olmamız gerekiyor. Şu anda olduğumuz üzere ancak daha güçlü olmamız lazım. Dünyanın gerisinde kalamayız. Dünyanın süratli değiştiği bir devirde önümüze çıkan fırsatları çok düzgün kıymetlendirmemiz lazım. Hasebiyle biz önümüzdeki asırda da inşallah kendi kendimize kâfi enerjiyi bulduğumuz üzere dünyanın her yerinde güç ihraç eden bir ülke pozisyonuna geleceğiz. O yüzden Türkiye’nin önümüzdeki süreçte de istikrarı kıymetli. İstikrar olmadan gücü olmaz. İstikrar içinde Cumhurbaşkanımızın önümüzdeki 5 yıl daha Türkiye’nin başında olması gerekiyor. Buradaki halkımız karar verecek” diye konuştu.
“Ortada ‘sana söz’ sloganı ile popülizmden öteki bir şey yok”
14 Mayıs’a kadar vatandaşların herkesi dinleyeceğini söyleyen Bakan Çavuşoğlu, kelamlarını şöyle tamamladı:
Bunları da aslında yapmaları mümkün değil. Münasebetiyle vatandaşımız bu tıp borç lafları dikkate almaz. Vatandaşımızın gözü de, dünyanın gözü bizde. Yalnızca Orta Asya’nın, Türk dünyasının değil, İslam dünyasının değil, dünyada istikrar isteyen, bölgemizde barış isteyen herkesin gözü Türkiye’de. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan da ve herkes 14 Mayıs’ı sabırsızlıkla bekliyor. Cumhurbaşkanımızın tekrar cumhurbaşkanı olarak seçilmesini istiyoruz. Türkiye karşıtlarımız Türkiye’yi istemeyenlerin Türkiye’nin güçlü olmasını istemeyenlerin tercihi muhakkak. Terör örgütlerinin de hiç ayrım yapmaksızın hepsinin tercihi aşikâr. Lakin 14 Mayıs’ta kararı milletimiz verecek.” (DHA)
