Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanlığı’nın EYT düzenlemesi nedeniyle yaptıkları fazla mesai fiyatının saat başına 54 liraya yükseltmesini yetersiz bulan SGK çalışanları, öbür hak taleplerini de lisana getirmek için Ankara Sıhhiye’deki SGK binası önünde toplanarak iş bırakma hareketi yaptı. Büro-İş Sendikası Ankara Şubesi’nden Candan Buyraz, “Ücret meblağı da fazla çalışma müddeti de insan onuruna yaraşır bir düzenleme değildir. Olağan çalışmanın üzerine 100 saatlik fazla çalışmanın nasıl yapılacağını düşündüler mi sanki? Biz kalıcı tahliller istiyoruz” dedi.
Emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) olarak bilinen düzenlemeyle birlikte iş yükleri artan SGK çalışanları, taleplerini lisana getirmek için bugün iş bırakma aksiyonu yaptı. Ankara’da Sıhhiye Toplumsal Güvenlik Merkezi binası önünde toplanan çalışanlar, “Yılgın yok, direniş var”, “İkramiye hakkımız, söke söke alırız”, “Zam, zulüm, sefalet, nerede adalet” sloganları attı, taleplerinin yazılı olduğu balonları patlattı.
Çalışanların üyesi olduğu Birleşik Kamu İşgörenleri Sendikaları Konfederasyonu’na bağlı Büro-İş Sendikası Ankara Şubesi Genel Örgütlenme Sekreteri Candan Puyraz, yaptığı basın açıklamasıyla SGK çalışanlarının taleplerini bir sefer daha lisana getirdi.
“Maaşlarımız kiralarımızı ödemeye dahi yetmiyor”
Buyraz açıklamasında şunları söyledi:
“Sosyal Güvenlik Kurumu uzunca bir müddettir, 3600 Ek Gösterge, EYT ve Yapılandırma kanunları ile gündemde olmayı sürdürüyor. Hal böyleyken Kurum çalışanının mağduriyetleri de katlanarak artıyor. O denli ki taban fiyat seviyesinde olan maaşlarla hayatını idame ettirmeye çalışan kurum çalışanının; iş yoğunluğuna, mobbinge ve yaşanan gerilime dayanacak gücü kalmamıştır. Ruhsal meseleler başta olmak üzere kalp krizine varıncaya kadar birçok sıhhat sorunu mesai arkadaşlarımız ortasında baş göstermiştir. Yeni atanan memur arkadaşlarımız ise misyona başladıktan kısa bir mühlet sonra istifa ederek memleketlerine geri dönmektedirler. Neden mi? Maaşlarımız kiralarımızı ödemeye dahi yetmemektedir.
“Somut tek bir adım atılmadı”
Hak kayıplarımızı ve mağduriyetlerimizi gündeme getirmek ismine ocak ayı itibariyle periyodik olarak yaptığımız iş yavaşlatma, iş bırakma aksiyonları ve basın açıklamaları ile sesimizi duyurmaya çalıştık. Maalesef bugüne kadar hükümet tarafından SGK işçisinin kronikleşmiş sıkıntılarını çözecek ve mağduriyetini giderecek tek bir somut adım atılmadı. Kaldı ki sayın bakanın ek fazla mesai fiyatı verileceği muştusunun akabinde ayda 100 saat fazla çalışma ile karşılığında ödenecek 54 TL fiyatındaki ücret de müjdelenmiş oldu.
Önlem alın, almazsanız vatandaşımız mağdur olacak diyorduk. Artık ise mevcut işçi sayısı ile ortaya çıkan iş yükünün sonuçlandırılamayacağı öngörüyorlar lakin tahlili ise 100 saatlik fazla çalışmada görüyorlar. Fiyat meblağı da fazla çalışma mühleti de insan onuruna yaraşır bir düzenleme değildir. Olağan çalışmanın üzerine 100 saatlik fazla çalışmanın nasıl yapılacağını düşündüler mi sanki? Biz kalıcı tahliller istiyoruz. Bugün örgütlü olduğumuz Toplumsal Güvenlik İl/Merkez Müdürlükleri’nde iş bırakıyoruz, iş bırakmaya mecbur bırakıldık. Tekraren lisana getirdik, SGK çalışanları ağır, yorgun ve fakir dedik. Sesimizi sağır sultana duyurduk, ancak Kurum Başkanlığı ve hükümete duyuramadık. Ancak bıkmadan, usanmadan anlatacağız; zira biz haklıyız.
“Yetersiz işçi ile çalışma, hem de gece gündüz demeden”
İşçisinden patronuna, doğumdan vefata tüm yurttaşlara hizmet veriyoruz. Pekala bizler ağır mevzuat ve çok iş yükü ile boğuşurken bizlere reva görülen nedir? Ortalama 11 bin 500 tl maaş, saati 54 TL olarak müjdelenen mesai fiyatları, yetersiz işçi ile çalışma, hem de gece gündüz demeden…
Ne bize hak veren ne de bizleri duyan oldu. Bu tertip bu türlü devam edemez. Etmemeli. Bu Kurumun iş yükü bugün EYT ile artmadı. 100 milyondan fazla bireye hizmet veren bir kurumdan bahsediyoruz. Tıpkı kurumun çalışanını ‘eşit işe eşit fiyat diyerek’ sefalet ve yoksulluğa sürüklediler. Ofis İş Sendikası olarak taleplerimiz karşılanıncaya kadar uğraş edeceğiz.
“Bu gayret kazanımla sonuçlanacak”
Değerli basın işçileri; Toplumsal Güvenlik Kurumu’nda yıllar evvel bozulan çalışma barışını sağlamaları ismine bir kere daha taleplerimizi yineliyoruz. Taleplerimiz çok açık ve net. 2011 yılında çıkarılan 666 sayılı KHK ile bir bir yok edilen özlük haklarımızı geri istiyoruz. İkramiyelerimizi, toplumsal güvenlik tazminatını, uzmanlık takımını, 3600 ek göstergeyi, büyükşehir farkını, kira yardımını, kalıcı ek ödememizi istiyoruz. İnsanca yaşayabileceğimiz fiyatlara kavuşana, haklarımızı alana kadar taleplerimizi lisana getirmeye devam edeceğiz. Bu uğraş kazanımla sonuçlanacak.”
“SGK’da 11 bin 200 lira civarında maaş alan beşerler var”
Büro-İş Sendikası Kahramanmaraş temsilcisi olan depremzede Halil Vicdan ise ANKA Haber Ajansı’na şunları söyledi:
“SGK, bugünlerde EYT ile ön plana çıktı; daha ağır çalışmak zorunda kaldılar. Bunun için ek mesai fiyatlarının düşük olması, özlük hakların verilmemiş olması, ikramiyelerin geri alınmış olması üzere birçok problemleri lisana getirmiş olduk. Ben sarsıntı bölgesinden geldiğim için oralarda hasar gören kurum binaları var. Beşerler, ailesi ile barındıkları yerler hasar gördükleri için zelzele korkusu ile öteki vilayetlere gitmek zorunda kaldılar. Dönüşümlü olarak zelzele bölgesinde çalışmalar yürüyor. Lakin seçim sürecinde verilmesi düşünülen fiyat çalışanları tatmin etmeyecek. Çok düşük buluyoruz; zira, SGK’da 11 bin 200 lira civarında maaş alan beşerler var. Bir de EYT ile çalışmaların ağırlaşması, ailesinden başka kalması, zelzele bölgesindeki parçalanmışlık var. Öncelikle beşerler barınma problemini halletmeye çalışıyor. Oranın meseleleri biraz daha farklı. Hükümetin söylem ettiği sayılar maalesef SGK çalışanlarını şad etmeyecek. Maraş’taki SGK çalışanları da mutlu değil. Bir an evvel ek ödemelerinin arttırılmasını bekliyorlar, mesai fiyatlarının artırılmasını bekliyorlar, uzmanlık haklarının verilmesi bekliyorlar…
“Emeğin hakkı verilsin”
Kahramanmaraş’ta ve öteki sarsıntı bölgelerinde hayatın olağana dönmesine yönelik çalışmalar devam ediyor. SGK çalışanları, aileleri ile kalmak istiyorlar. Bunun için de barınma meselesinin bir an evvel çözülmesi lazım. Sarsıntı bölgesinde artan enflasyon ile artan kiralar dar gelirli için, kiraya çıkmak, mülkiyet edinmek imkansızlaştı. 6 bin liradan aşağı kira yok, bu maaşla bu insanların bunu ödeme talihi yok. Daha insancıl bir hayat için, adaletli bir fiyat, emeğin hakkının verilmesini talep ediyoruz.”
