“Bir konutta beş erkek zorla kıyafetlerimi çıkarıp fotoğraf ve görüntümü çekti. Bu yaklaşık bir saat boyunca sürdü. Sonrasındaki 6 yıl, beni bu manzaraları aileme göstermekle tehdit ettiler.”
Şimdi 19 yaşında olan bu genç, kendinden yaşça büyük erkekler tarafından 2013 yılında birinci kere istismara ve tecavüze uğradığında 13 yaşında olduğunu anlatıyor.
Fotoğraf ve görüntüleriyle yıllarca tehdit edildiğini ve durumdan faydalanan çeşitli erkekler tarafından tecavüze uğradığını söylüyor.
18 yaşına bastığında, ailesinin haberi olmadan polise gidip yaşadıklarını anlattı ve şikayetçi oldu.
Şikayet üzerine soruşturmalar başlatıldı, bir dava açıldı.
Bir kuşkulu, “Çocuğun cinsel istismarı, tehdit ve şantaj” ile suçlanıyor.
Şüpheli kişi gözaltına alınıp hür bırakıldı. Yargılaması tutuksuz olarak yapılacak. Davanın birinci duruşması ise 5 Eylül’e ertelendi.
Ayrıca “Reşit olmayanla cinsel bağlantı, çocuğa yönelik nitelikli cinsel istismar, tehdit” üzere suçlamalarla 12 bireyden şikayetçi olunan öteki bir evrak ise şimdi savcılık evresinde.
UYARI: Haberdeki birtakım tabirleri rahatsız edici bulabilirsiniz
Türkiye’de farklı yaş aralığında pek çok bayan, misal halde tehdit ve şantaja maruz kalıyor.
Avukat Ezgi Koç, “Bu formda tehdit edilen kız çocukları nereye başvuracaklarını bilemiyorlar. Zira ailelerine söyleyemiyorlar, öğretmenlerinden çekiniyorlar. O denli bir girdabın içine giriyorlar ki… Erkekler, ne isterse yaptırabileceği bir kurban yaratmış oluyor” diyor.
Yıllarca sistematik tehdit ve şantajla toplu tecavüze uğrayan genç, güvenliği nedeniyle haberde isminin yer almasını istemiyor.
“Hepsi başımda akbaba üzereydi ve bu onlara nazaran çok normaldi”
Yaşadığı kentte buluştuğumuz genç, birkaç gün sonra gireceği üniversite imtihanını kazanıp Sivas’tan gitmeyi hayal ettiğini söylüyor.
Tehdit ve şantajla geçen son 6 yılını şöyle anlatıyor:
“Annemin iltihaplı romatizma hastalığı yeni başlamıştı ve durumu çok ağırdı. Ailemin yaşadığım şeyi öğrenmesindense, tahminen biter umuduyla yaşadım. 13 yaşındaydım, korktum. Sonrasındaki 2 ay boyunca 6 kişi tarafından anal yoldan tecavüze uğradım.”
“Hep farklı yerlere götürdüler lakin yalnızca birinci götürdükleri yeri hatırlayabiliyorum. Bir gün dayanamadım, telefon çizgimi kırdım ve onlardan bir formda kurtuldum. Birkaç ay konuttan hiç çıkmadım. Lakin ne olur ne olmaz diyerek, kırdığım sinirimi yıllarca sakladım. Bu kırık çizgimi da savcılığa teslim ettim.”
Bundan sonra yaklaşık bir buçuk yıl kendisine ulaşamadıklarını söyleyen genç bayan, tehditlerin 2015 yılında yine başladığını söylüyor:
“2015 yılında tekrar tıpkı tehditlerle beş kişi anal yoldan tecavüz etti. Bazen birebir günde, tıpkı saat içerisinde Z.Ö ve 4 arkadaşı tarafından tecavüze uğruyordum. Hem ruhsal hem fizikî şiddete maruz kalıyordum. Saçımı çekiyorlardı, kolumu morartıyorlardı ve daima susmamı istiyorlardı.”
“Hepsi başımda akbaba üzereydi. Akbaba ceylanı yer ya… Ve onlara nazaran çok olağandı. Beşere mı dokunuyorlar, öbür bir şeye mi aşikâr değildi. Bunlar yüzünden tırnaklarım daima uzun geziyordum, bir şey olduğunda tırnaklarımı geçirmek için…”
Tehdit, şantaj ve nitelikli cinsel istismar kabahatlerine yüksek ceza
Konuşan gencin yaşadıklarına emsal bir biçimde tehdit ve şantajla küçük yaşından itibaren tecavüze maruz kalan öbür bir gencin davası geçen yıl sonuçlandı.
İzmir’de yaşayan 14 yaşındaki E.A’yı kendisine gönderdiği çıplak fotoğraflarla 2 yıl boyunca tehdit edip şantajla tecavüz eden Cihan K. 132 yıl mahpus cezası aldı.
2016 yılı Mayıs ayında birebir şantaj usulü, tehdit ve zorlama ile E.A’ya tecavüz eden Cihan K.’nın arkadaşları Yılmaz Ç 39 yıl, Nazif S. ise 52 yıl mahpus cezası aldı.
Nitelikli cinsel istismar, 2016 yılında E.A.’nın şikâyeti ile ortaya çıkmıştı.
Benzer bir formda bayanları müstehcen imajlarıyla tehdit eden sanıkların, 30 yıla kadar mahpus cezası istemiyle tutuklu yargılandığı örnekler de bulunuyor.
Örneğin Kayseri’de 27 yaşındaki İ.A, 19 yaşındaki A.A’yı çıplak manzaralarıyla tehdit ederek cinsel istismarda bulunduğu suçlamasıyla “‘nitelikli cinsel istismar’ ve ‘özel hayata ait imaj ve sesleri ifşa etmek’ hatalarından 30 yıla kadar mahpus istemiyle hala tutuklu yargılanıyor.
Yine Kayseri’de bir öbür sanık, imgelerini ailesine göndereceğini söyleyerek tehdit ettiği sevgilisi 25 yaşındaki S.Ç.’ye ‘nitelikli cinsel istismar’ ve ‘şantaj’ cürümlerinden 33 yıl mahpus istemiyle tutuklu yargılanıyor.
‘Hamile kalmamdan korktukları için peşimi bıraktılar’
İlk kere vajinal yoldan tecavüze uğradıktan sonra tehdit ve şantajların da kesildiğini söyleyen genç, “Benim bu bireylerden kurtulmam, kazara kızlık zarımın yırtılmasıyla oldu” diyor:
“Hatta onların tabiriyle ‘acemi’ birinin anal durumdayken kazara vajinama girmesiyle… Bu olaydan sonra bir daha beni aramadılar, peşimi bıraktılar zira sonunda gebe kalabileceğimden korktular.”
“O güne kadar neden yalnızca anal yoldan tecavüz ettiklerini anlamıyordum zira vücudumu tanıma yaşında onların yanındaydım. Vajinal ve anal ortasında bir ayrım olduğunu dahi bilmiyordum. Ben vücudumu tanıyamadan onlar benim vücudumu tanıdı.”
“Vajinamdan kan geldiğinde çok başka bir ağrı oldu ve ağlamaya başladım. Nefesim kesildi. O an orada can vermediğime inanamıyorum. Ben ağlamaya başladığımda, ‘Her vakit kan geliyor aslında, bu kadar zorluyoruz, olağan değil mi’ dediler.”
Genç bayanın Z.Ö isimli şahsın organize ettiğini söylediği ve tecavüzleri anlattığı savcılık sözünde, kendinden yaşça büyük 12 kişinin ismi geçiyor.
12 şüphelinin bulunduğu dava şimdi açılmadı
Gencin 12 şahıstan şikayetçi olduğu belgede şimdi dava açılmadı lakin tecavüz etrafta duyulmaya başladıktan sonra, birebir usulle şantaj ve tehdit yoluna başvuranlar da 12 bireyle hudutlu kalmadı.
Genç bayan 2018 yılında B.G isimli şahsın kendisine toplumsal medyadan ulaşarak, ‘başına gelenleri bildiğini’ söyleyerek kendisini tehdit ettiğini şöyle anlatıyor:
“B.G 2018 yılında bana toplumsal medyadan ulaşıp, yaşadıklarımı ablama ve aileme söylemekle tehdit ederek benimle birlikte olmaya çalıştı. Fakat artık daha büyümüştüm ve bu tehditlerin hepsi kayıt altına aldım. Elimdeki tüm kanıtları polise götürerek şikayetçi oldum.”
Bu şikâyet üzerine B.G hakkında çocuğun cinsel istismarı, tehdit ve şantaj suçlamalarıyla geçen yıl 22 Ağustos’ta Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.
Genç bayan artık 12 şahıstan şikayetçi olduğu davanın da açılmasını ve belgeye eklenecek isimli tıp raporunun sonuçlanmasını bekliyor.
Avukat Ezgi Koç, şantaj yoluyla istismara uğrayan bir çocuğun yanında kesinlikle avukatı olması gerektiğini söylüyor ve bu üzere olaylarda çocuk ya da bayan şikâyeti olmadıkça, kabahatin tespitinin çok güç olduğunu vurguluyor.
Bu nedenle bayan ve çocukların, maruz kaldıkları şantajdan şikayetçi olmaları için toplum tarafından cesaretlendirilmeleri gerektiğini düşünüyor:
“Görüntüleriyle tehdit edilen bayan ya da çocuk kendini hatalı olarak tanımlıyor ve toplumsal baskıya boyun eğiyor. Lakin bu hatalarda bayanın ve çocukların gidip şikâyet edebilmesi için gerilerindeki toplum gücünü hissedebilmeleri gerekiyor.”
“Örneğin bana gelen bir kız çocuğu, dava etabına gelirse ‘babam beni öldürür’ diyerek tehdide bir sene boyun eğdi. Öbür bir örnekte ise, adam üniversite öğrencisi bayanın bursunun yattığı banka kartını el koymuştu. O parayı her ay o kullanıyordu. Aksi takdirde bayana ilişkin fotoğrafları diğerlerine göndereceğini söylüyordu.”
Koç, tehdit ve şantaj karşısında ne yapacağını bilemeyen çocukların avukata erişebilmeleri için Ulusal Eğitim Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı’nın bir ortada çalışarak okullarda hususla ilgili seminerler düzenlemesi gerektiğini savunuyor.
BBC Türkçe’ye konuşan genç de yaşadıklarını ailesinden gizlemek zorunda kaldığı için, avukat bulma sürecinde de yalnız başına olduğunu anlatıyor:
“Kadın Meclisleri bana dayanak oldu fakat Sivas’ta avukatları yoktu. Ben de adliyeye gitmeye, savcıyla görüşmeye ve yaşadıklarımı anlatmaya başladım. Aileme kütüphaneye gidiyorum diyordum lakin biriktirdiğim harçlıklarımla adliyeye gidiyordum.”
“Adliyede gördüğüm çantalı insanların yanına gidip ‘Avukat mısınız?’ diye soruyordum. Sivas kent merkezinde kapı kapı avukatlık ofislerini gezerek ‘Benim istekli avukatım olur musunuz?’ diye sordum. Beni anlayabilecek bir bayan avukat istiyordum ve sonunda buldum.”
‘İçimde hala 13 yaşında bir kız çocuğu yaşıyor’
BBC Türkçe’nin ulaştığı avukat, “Eldeki kanıtlarda 2013 yılında mahkemeye başvurulmuş olsaydı kelam konusu 12 şahıs, Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanırlar ve tutuklanırdı” diyor. Lakin bugün gelinen noktada, ortadan geçen yılların şüpheliler lehine olabileceğini söylüyor.
Genç bayan 12 bireyden şikayetçi olduğu evrakın, ortadan geçen vakit nedeniyle davaya dönüşmeden kapatılmasını istemiyor:
“Bunca vakit sustuğum için hayattan kaybettiğim çok şey oldu. Fakat o yaşlarımda kederimi kimseye anlatamayacaktım, beşerler yüzüme tükürecekti ve beni suçlayacaklardı. Bu gecikme benim değil, toplumun cürmü.”
“İnsanlar bana yaklaşamasın diye daima bir maskem ve duvarlarım vardı. Daima altında kaldığım duvarlar. Artık 19 yaşındayım fakat içimde hala 13 yaşındaki kız çocuğu üzere, o vakitlerde yaşayamadığı coşkuları yaşamak isteyen biri var.”
