T24 Dış Haberler
İsrailli Muharrir Gideon Levy, Hamas’ın 7 Ekim’de başlattığı Aksa Tufanı Operasyonu’nun akabinde gelen İsrail taarruzlarını ve Gazze’de yaşananları yorumladığı bir yazı kaleme aldı.
İsrail anaakım medyasının en eski ve tesirli yayın organlarından biri olan Hareetz’de “İsrail fecî bir bedel ödemeden iki milyon Gazzeli’yi hapsedemeyecektir!” başlığıyla yayımlanan ve Hasan Ayer tarafından Türkçe’ye kazandırılarak birinci sefer Serbestiyet’te yayımlanan yazı, “Tüm bunların ardında İsrail’in kibri yatıyor” tabirleriyle başladı.
Yazar Levy, yazısında, “Cumartesi günü duman atan yaşlı Filistin buldozeri dünyanın en akıllı bariyerini delip geçerken, İsrail’in kibrini ve rehavetini de parçalamıştır. Birebir vakitte Gazze’ye orta sıra intihar uçaklarıyla saldırmanın (ve bu uçakları dünyanın yarısına satmanın) güvenliği sağlamak için kâfi olduğu fikrini de paramparça etmiş oldu” tabirlerini kullandı.
Levy ayrıyeten, “Şimdi hem İsrailli kurbanlar için hem de Gazze için acı acı ağlamalıyız. Tek bir gün bile özgürlüğü tatmamış olan Gazze için; nüfusunun birçok İsrail’in sürdüğü mültecilerden oluşan Gazze için ağlamalıyız…” bildirisini verdi.
“Şimdi hem İsrailli kurbanlar için hem de Gazze için acı acı ağlamalıyız”
Yazının ilgili kısmı şöyle:
“Tüm bunların gerisinde İsrail kibri yatıyor: İstediğimiz her şeyi yapabiliriz, yaptığımız şeylerin bedelini ise asla ödemeyiz ya da cezalandırılmayız diye düşünüyoruz. Güya istediğimiz her şeyi yaparız da, hiç rahatsız edilmeden hayatlarımıza devam ederiz diye düşünüyoruz.
(…)
Masum insanlara ateş edeceğiz, insanların gözlerini çıkaracağız ve yüzlerini parçalayacağız, onları kovacağız, süreceğiz, el koyacağız, soyacağız, insanları yataklarından kaldıracağız, etnik paklık yapacağız ve doğal ki Gazze Şeridi’ne yönelik inanılmaz kuşatmayı sürdüreceğiz ve her şey yoluna girecek o denli mi?
Gazze’nin etrafına dehşetli bir set inşa edeceğiz (sadece yeraltı duvarı 3 milyar şekele yani 765 milyon dolara mal olduğunu hatırlayalım) ve bu vahim set sayesinde inançta olacağız o denli mi? Ordudaki 8200 siber-istihbarat ünitesinin dahi çalışanına ve her şeyi bilen Shin Bet güvenlik servisi casuslarına güveneceğiz, elbette. Ve eminim ki bizi vaktinde uyaracaklar
Yeterli motivasyonla dünyanın en sofistike ve kıymetli pürüzünün bile duman atan eski bir buldozerle aşılabileceği ortaya çıkmış oldu. Bu kibirli bariyer, milyarlar akıtılmasına, tüm ünlü uzmanlara ve besili müteahhitlerin tezlerine karşın artık bisiklet ve motosikletle aşılabiliyor.
(…)
Bunun bu türlü olmadığı bir kere daha kanıtlatmış oldu. Birkaç yüz silahlı Filistinli o vahim seti aştı ve hiçbir İsraillinin hayal bile edemeyeceği bir biçimde İsrail’i işgal etti. Birkaç yüz kişi, acımasız bir bedel ödemeden 2 milyon Filistinliyi sonsuza kadar hapsetmenin imkânsız olduğunu kanıtlamış oldu.
Cumartesi günü duman atan yaşlı Filistin buldozeri dünyanın en akıllı bariyerini delip geçerken, İsrail’in kibrini ve rehavetini de parçalamıştır. Tıpkı vakitte Gazze’ye orta sıra intihar uçaklarıyla saldırmanın (ve bu uçakları dünyanın yarısına satmanın) güvenliği sağlamak için kâfi olduğu fikrini de paramparça etmiş oldu.
Cumartesi günü İsrail daha evvel hiç görmediği olaylara şahit oldu. Kentlerinde devriye gezen Filistin araçları, Gazze kapılarından giren bisikletliler… Bu olaylar kibri yerle bir etmektedir. Gazze’deki Filistinliler bir anlık özgürlük için her türlü bedeli ödemeye hazır olduklarına karar vermiştir. Pekala, bu mevzuda hakikaten bir umutları var mı? Hayır… Pekala, İsrail dersini alacak mı? Yeniden, hayır.
(…)
Başbakan Benjamin Netanyahu yaşananlarda en büyük bir sorumluluğu taşıyor. Bu sorumluluğun bedelini ödemek zorunda fakat bu sıkıntı onunla başlamadı ve o gittikten sonra da bitmeyecek…
Şimdi hem İsrailli kurbanlar için hem de Gazze için acı acı ağlamalıyız. Tek bir gün bile özgürlüğü tatmamış olan Gazze için; nüfusunun birden fazla İsrail’in sürdüğü mültecilerden oluşan Gazze için ağlamalıyız…”
