MHP, AKP’yle ortak liste ve HÜDA PAR’la ittifaka nasıl bakıyor?

Ancak parlamento seçimi kritik görülüyor.

Erdoğan’ın, bakanlarını milletvekili adayı gösterme münasebeti olarak da AKP Meclis Grubu’nu güçlendirme maksadının olduğu konuşuluyor.

MHP kurmaylarına nazaran “Piyasa Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığını satın aldı.”

Ancak muhalefetin sistemi tıkayıp, “yeniden seçim” kartını çekmemesi için “Meclis çoğunluğunu garantiye almanın gerekli olduğu” tabir ediliyor.

İlk kere ittifak sisteminin yasal olarak uygulandığı 2018 seçimlerinde MHP, partili seçmenin “üç hilali” görmek istediğini belirterek parlamento seçimlerine kendi isim ve logosuyla girmişti.

Hatta ittifaka ait yasal düzenleme de MHP’nin bu talebini dikkate alacak biçimde siyasi partilerin kendi isimleriyle seçime girmelerine imkan tanınması tarafında düzenlenmişti.

MHP’de seçmenin parti logosu ve ismini görmek istediğine ait görüş geçerliliği korunuyor.

Ancak geçmişte başarılı sonuçlar veren ittfaklar da anımsatılıyor.

12 Eylül darbesi sonrası MHP’nin yasaklı olduğu devirde kurulan Milliyetçi Çalışma Partisi’nin (MÇP), 1991’de Refah Partisi (RP) ve Islahatçı Demokrasi Partisi (IDP) ile “kutsal ittifak” olarak da isimlendirilen seçim işbirliği yaptığı, o periyot ittifakın bilhassa muhafazakar seçmenin çoğunlukta olduğu yerlerde başarılı sonuçlar verdiği anımsatılıyor.

“Elimiz armut toplamaz”

Milletvekili aday listelerinin YSK’ya teslimi için şimdi mühlet bulunduğuna dikkat çekilerek Meclis çoğunluğunda badire ve ülkeyi yine seçime götürecek bir tablo çıkma mümkünlüğünün görülmesi halinde “Cumhur İttifakı’nın da elinin armut toplamayacağı ve gerekli görülen her adımın atılabileceği” söz ediliyor.

Millet İttifakı’nın bu hususta nasıl adım atacağı ve listelerinin nasıl şekilleneceğinin de bir müddet izlenerek, bilhassa az milletvekili çıkaran vilayetlerde, AKP yahut MHP listelerinden seçime girilmesi seçeneğinin değerlendirileceği tabir ediliyor.

HÜDA PAR’la ittifak: “Siyaseten ortak hareket etmeyiz, oy tabanını genişletme çabası”

İktidara takviye veren kısımlar, Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) cumhurbaşkanı adayı çıkarmayarak, Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na dolaylı dayanak verme kararını eleştiriyor.

Buna rağmen, başta CHP olmak üzere muhalefet ise MHP’yi, “Hizbullah’a yakın olduğu, üniter yapı yerine federasyonu savunduğu” söz edilen HÜDA PAR ile ittifak iştirakine sessiz kalmakla eleştiriyor.

Peki MHP’de bu yorumlar nasıl karşılanıyor?

BBC Türkçe’ye konuşan MHP kurmayları, HÜDA PAR’ın isminin ittifak protokolünde yer almadığına dikkat çekerek, seçim işbirliğinin Erdoğan’ın kendisine dayanak verecek kitleyi genişletme gayreti olduğunu savunuyor.

HDP’nin Millet İttifakı’na verdiği takviye ile HÜDA PAR’ın Cumhur İttifakı’na verdiği dayanağın ise karşılaştırılamayacağı savunuluyor:

“HÜDA PAR, 150 bin dolayında oyu olan bir parti. Tesir alanı son derece sonlu. Siyaseten bizim ortak hareket edebilecek bir bakış açımız yok. Ama cumhurbaşkanı seçilmek için yüzde 50 artı 1 zorunluluğunun olduğu bir süreçte, kendi destekçi kitlesini genişletme eforunun neresi makûs? Oy vermeyin mi diyelim?”

MHP, hükümette temsil edilir mi?

AKP kulislerinde, “güçlü iktidar” imgesi verilebilmesi için MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli’nin de Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak hükümete girmesi formülü tartışılmıştı.

MHP kulislerinde, gerek Bahçeli gerekse partinin bakan vermesi yoluyla iktidara resmen ortak olmasına şu an fazla ihtimal verilmiyor.

14 Mayıs seçimleri için Bahçeli’nin milletvekili adaylığı başvurusunu birinci yapan isim olduğunu anımsatan bir parti yöneticisi, şimdilik iktidar iştirakinin gündemlerinde olmadığını söz ediyor:

“Genel liderimiz mevki makamla ilgili masa kurduracak olsaydı bu masa çoktan kurulmuş olurdu. Israrla biz bu işe girmiyoruz. Bu tutumumuz milletin takdirini alıyor. Hiçbir vakit bakanlık konusunu konuşmadık. Aslında, aşikâr taleplerle bu ittifakın kurulmadığını ispat etmişizdir.”