Karar müellifi Ahmet Taşgetiren, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan‘ın yakınında bulunanlara yönelik olarak bir yazı kaleme aldı. Taşgetiren, “Etraf yanıltıyor’ yaklaşımı, farkında olmaksızın içinde ‘Lider’in yanılmaya açık olduğu’ fikrini saklar” dedi.
Erdoğan’a yönelik olarak “Lider kendi ‘Etraf’ını kendi seçer. Etraf güzel ise yeterli seçim yapılmıştır, makûs ise berbat seçim yapılmıştır” diyen Taşgetiren’in “Liderin ‘etraf’ sınavı” başlığıyla yayımlanan yazısının bir kısmı şöyle:
“Tayyip Erdoğan Ak Parti’nin her şeyi” demek gayretullaha dokunacağı için söylenemese de “Çok şeyi” olduğunda kuşku yok. En azından Ak Parti topluluğu açısından.
Kurulurken “Eşitler ortasında birinci” idi. Süreç içinde “Eşitler”in ya eşitliği aşındı ya da “üç periyot uygulaması” sebebiyle kenarda kaldılar.
Dolayısıyla Erdoğan’ın “Birinciliği”, “Liderlik” haline geldi. Sonra da sistem değişikliği ile “Tek belirleyici” konumuna yükseldi. Üstelik bu statü, “Ümmetin lideri” gibi manevi bir donanımla beslendi.
Gelinen noktada en sıkıntı olan şey, rastgele bir sorun çıktığında bu pozisyondaki bir insanın sorumluluğunu söz edebilmektir.
Manevi geleneklerimiz içinde “Güçlü beşerler karşısında hakkı söylemek” tebcil edilmiş (yüceltilmiş)tir, lakin bunu yapmanın kahramanlık haline gelmesi, tenkit ne söz ihtarların bile ucu zindanlara varan yaptırımlarla karşılanması, bizatihi İslam tarihinin gerçekleri ortasındadır.
Kutsayarak üstlere tırmanılacağı kanaatiyle “Etraf” kutsar, “Etraf”ın kutsaması vakit içinde halk kitlelerine sirayet eder, bu defa “Eleştiri” bir tarafa gereğince kutsamamak hata haline gelir.
***
“Etraf”ın kutsaması karşısında etkilenmeyecek insan ender değil, nadirdir. Hatalı bulanacaksa “Dışarda” aranmalıdır.
“Etraf” üstelik, “Lider”e yönelik en suçsuz eleştirileri “Kötü niyet-kıskançlık-düşmanlık” olarak sunmayı hem kendi “irtifa”ları için basamak olarak kullanma hem de “Lider”in etrafını boşaltma hedefi için fırsat olarak kullanır. Lider’in etrafı ne kadar boşalırsa onların varlığı daha keskin bir muhtaçlık haline gelecektir. “Sizi bizden öbür savunan kalmadı” denebilecek bir nokta, Başkan için ne kadar “Zaaf”haline gelmişse, “Etraf” için de o kadar “Belirleyici” konum edinilmiş demektir.
Biliyorum, Ak Parti’nin ve Tayyip Bey’in misyonunu çok önemseyen pek çok dost muhitte, “Etraf” tan şikayet edilir. “Etraf” yanlış bilgiler veriyor, “Lider”i yanlış yönlendiriyordur onlara nazaran.
Bu yaklaşımın görmezden geldiği iki konu vardır:
Bir: Etrafın oluşumunda Lider’in iradesinin görmezden gelinmesi. Kimse silah zoruyla girmez oraya. Önder kendi “Etraf”ını kendi seçer. Etraf uygun ise uygun seçim yapılmıştır, berbat ise makus seçim yapılmıştır. Etrafa giren insanların bir adım öne geçme kurnazlıkları görmezden gelinmeli demiyorum, bunlar olur, lakin ülkenin sorumluluğunu bir anlamda “Tek başına” üstlenen, kendisine o yetkilerin verildiği insanın ayak oyunlarını görememesi ve “Etrafın yanlış oluşması” ülke için önemli sorundur.
İki: Etraf olsa da, onunla istişare edilse de sonunda kararı verecek olan “Lider”in kendisidir. Karar ondan çıkar. Dolayısıyla “Etraf yanıltıyor” yaklaşımı, farkında olmaksızın içinde “Lider’in yanılmaya açık olduğu” düşüncesini saklar.
Bütün bunları dikkate aldığımızda “Lider’in etrafı”nın niyetini açıkça iade edebilme dirayetinde “Ortak akıl” üretebilecek, neredeyse “Eşitler”den oluşması gerekir.
Yazının devamı için
